31 May 2009

EY ÂŞIKLAR




Ey âşıklar, ey âşıklar,
Aşk mezheb-ü dindir bana.
Gördü gözüm dost yüzünü,
Yas kamu düğündür bana.

Ey padişah, ey padişah,
Uş ben beni verdim sana.
Genc-ü hazinem kamusu,
Sensin benim önden sonra.

Evvel dahi bu akıl-u can,
Senin ile asl-ı mekân.
Âhir yine sensin mekân,
Uş vururam senden yana.

Senden sana varır yolum,
Senden seni söyler dilim.
İlle sana ermez elim,
Bu hikmete kaldım tana.

Artık bana ben demeyem,
Kimseneye sen demeyem.
Bu kul, o sultan demeyem,
Ben varurem senden yana.

Dost aşka ulaşılıdan,
Dünya ahiret bir oldu.
Ezel-ü ebed sorarsan,
Dün ile bugündür bana.

Artık bize yaş olmaya,
Gönlümüz hiç pas olmaya.
Zira Hak'tan gelen avaz,
Savulmaz düğündür bana.

Ben aşkından ayrılmayam,
Dergâhından ırımayam.
Eğer benden gider isem,
Senin ile varam bana.

Ol dost beni viribidi,
Var dünyayı bir gör dedi.
Geldim, gördüm hoş ârâyiş,
Seni seven kalmaz ana.

Kullarına vâdeyledi,
Yarın uçmak verem dedi.
Ol dostların sevindiği,
Yarınım bugündür bana.

Bu ah ile, bu zâr ile,
Bu hikmeti kim ne bile?
Bilse dahi gelmez dile,
Tuttum yüzüm senden yana.

Sensin bana can-u cihan,
Sensin bana genc-i nihan.
Sendendürür assı ziyan,
Ne iş gele benden bana?

Yunus sana tuttu yüzün,
Unuttu cümle kendözün.
Cümle sana söyler sözün,
Söz söyleten sensin bana.

Yunus Emre