31 May 2009

GİDER İDİM BEN YOL SIRA




Gider idim ben yol sıra,
Yavlak uzamış bir ağaç.
Böyle latîf, böyle şirin,
Gönlüm eydür birkaç sır aç.

Böyl’uzamak ne mânîdir?
Çünkü bu dünya fânîdir.
Bu fodulluk nişânıdır,
Gel beri, miskinliğe geç.

Böyle latîf bezenüben,
Böyle şirin düzünüben,
Gönül Hakk’a özenüben,
Dilek nedir, neye muhtaç?

Ağaç karır, devran döner,
Kuş budağa bir kez konar.
Dahi sana kuş konmamış,
Ne gövercin, ne hod dürrraç.

Bir gün sana zevâl ere,
Yüce kaddin ine yere.
Budakların oda gire,
Kaynaya kazan, kıza saç.

Er sırrıdır sırrın senin,
Er yeridir yerin senin.
Ne yerdedir yerin senin?
Sana sorarım ey ağaç.

Yunus imdi sen bir nice,
Eksikliğin yüz bin onca.
Kur’ağaca yol sorunca,
Teferrücle yoluna geç.

Yunus Emre